15 Temmuz akşamı Saat 10.00 civarları telefonum çaldı. Şehir dışından bir
kardeşimiz arıyor. Başkanım haberiniz var mı darbe oluyor dedi. Hayır dedim ya ne darbesi.
Bu zamanda darbemi olur oda nereden çıktı. Televizyonu aç dedi. Açtım hakikaten boğaz
köprüsü kapatılmış askerler var tanklar var. Dedim ki kardeşim hiç merak etme Allah’ın izni
ile bunlar başaramayacaklar. Biz bunlara haddini bildiririz. Elhamdülillah o gün sabah
olduğunda bu aziz millet hainlere gereken dersi vermiş darbe girişimi bastırılmıştı.
251 şehit kardeşimizin 15-20 kişisi sadece Milli görüşçü ve Saadet partisi
teşkilatlarından idi. Ayrıca o günkü genel başkanımız Prof. Dr. Mustafa Kamalak bey haberi
alır almaz arabasına binmiş yanında birkaç arkadaşı ile beraber Tbmm ne doğru yola
çıkmıştı. Bombalar altında yürüyerek meclise girmek istemiş ancak bu mümkün olmamıştı.
15 Temmuz; bu ülkede yaşayıp yine bu ülkenin imkanlarını kullanarak belli bir
potansiyele ve güce ulaştıktan sonra eline silahı alıp vatanımıza, milletimize ve
değerlerimize kastetmeye çalışanlara bu aziz milletin verdiği en büyük derstir.
251 şehidimize ve tüm şehitlerimize rabbimden rahmet diliyorum. Mekanları
cennet olsun. Makamları ali olsun. 2196 gazi kardeşimize de hayırlı, sağlıklı ve huzur içinde
bir ömür diliyorum. Rabbim bu aziz milleti korusun ve muhafaza etsin. Bu tür hainlere de
bir daha fırsat vermesin.
Diğer taraftan bildiğiniz gibi geçtiğimiz gün Danıştay’ın verdiği kararla müze olarak
kullanılan Ayasofya, Camii olarak tescillendi ve inşallah 24 temmuzda ilk namazla beraber 5
vakit ibadete açılmış olacak. Bu süreçte Sn Cumhurbaşkanı’nın Ayasofya ile ilgi şu
sözlerinin bilinmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Sn. Cumhurbaşkanı bir mitingde Ayasofya’yı açın denildiğinde “Sultan Ahmet’i
doldurdunuz mu ki Ayasofya’yı açalım” diye cevap vermişti. Yine gençlerle bir sohbetinde
Ayasofya ile ilgili sorulan bir soruya “Getirisinden fazla götürüsü olacaktır. Dünyada bir çok
ülkede bizim camilerimiz var. Biz Ayasofya’yı açtığımızda bu camilerimizin başına neler
gelir siz biliyor musunuz. Ben böyle bir karar alacak kadar istikametini kaybetmiş bir lider
değilim” diye cevap vermişti. Bir başka programdaki soruya ise “O iş yargıdadır. Danıştay’ın
vereceği karara göre hareket edilecektir.” Demişti.
Danıştay’ın ve akabinde Sn. Cumhurbaşkanımızın bu kararı en çok biz milli
görüşçüleri Saadet partilileri sevindirmiş ve mutlu etmiştir. Çünkü; her yıl Ayasofya önünde
toplu olarak sabah namazı kılarak açılması için dua eden ve sürekli gündeme taşıyan bu
güne kadar bizden başka kimse olmamıştır. Bu nedenle başta Danıştay üyelerimize böyle
bir karar almalarından dolayı, diğer taraftan sn. Cumhurbaşkanımıza Ayasofya’nın
müzeden camii statüsüne çeviren ve diyanete devrini sağlayan kararnameyi
imzalamasından dolayı teşekkür ederiz.
Ayasofya ile ilgili mücadelemiz mutlu sona ulaşmıştır. Bu karar milli görüşçülerin ve
Saadet partililerin en büyük zaferidir.
Bundan sonra mücadelemiz Faizsiz Adil Ekonomik düzeni ,Ağır Sanayii ve İslam
Birliğini hem ülkemizde hem de tüm dünyada gerçekleştirme mücadelesi olarak devam
edecektir.
ASAYİŞ
21 saat öncePOLİTİKA
23 saat önceGÜNDEM
10 gün önceYEREL HABERLER
14 gün önceASAYİŞ
14 gün önceSOL MANŞET
15 gün önceGÜNDEM
15 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.