Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;
Bir salgın dönemindeyiz. Her bir vatandaşımızın canı çok değerlidir. Hepimizin üzerine düşen görevler var, biz salgın başladığından bu yana olayı sıcak, politik malzeme konusu yapmadık. Hatalar varsa söyledik, nelerin yapılması gerektiğini de ifade ettik.
Bu sorun hepimizin ortak sorunu. Bu sorunu en hafif şekilde atlatmamız için üzerimize düşen görevler var. Bilim Kurulu vardı, bize güven veriyordu, orada bilim insanları vardı. Bazı eksiklikleri vardı, TTB, TEB temsilcileri gibi ama olsun… Açıklamalara biz de uyarız, siyasi iktidar da uyar, salgını en az hasarla atlatırız dedik.
Açıklamalara biz de uyarız, siyasi iktidar da uyar, salgını en az hasarla atlatırız dedik. Bu ülkede herkesin bu hasarı bu salgını en az hasarla atlatması bizim ortak hedefimizdi. Yine dedik, tasarruf yapın, toplumun her kesimi bu fedakarlığı yerine getirsin. Herkes fedakarlık yaptı, manavı, taksicisi, servisçisi herkes üzerine düşeni yaptı, sarayda oturanlar üzerlerine düşeni yapmadı. Kibirle bir devlet yönetilmez.
Kamu/özel işbirliği milleti iliklerine kadar sömürdü. Allah'ın izni ile iktidar olduğumuzda ilk iş bunların tamamını kamulaştırmaktır. Devletin soyulmasına izin vermeyeceğiz.
KONGRELERE ELEŞTİRİ
Sen kongre yapıyorsun, bir de övünüyorsun, salon lebaleb doldu diye. Barolar genel kurullarını yapmayacak, Covid-19 var, sen kendi kongreni yapıyorsun. İnsanlar üstelik sırt sırta. Dün 341 vatandaşımız hayatını kaybetti. Sorumlusu kim? Bu soruyu yine geçen seçimlerde, AK Parti ve MHP'ye oy veren kardeşlerime soruyorum. O kongreleri yapanların vebali, günahı yok mu? Bu ülkeyi yöneten hükümet, Erdoğan bunun sorumlusu değil mi? Bilim Kurulu'nun ne dediğini, neyi önerdiğini bilen var mı? Kimse bilmiyor. Sağlık Bakanı açıklama yapıyor, 84 milyon sorumludur diyor. Bunlar devleti falan yönetmiyorlar. Keyfi bir yönetim. İnsanlar hayatını kaybediyor, bunlar sadece seyrediyor.
Kısa çalışma ödeneğinin tekrar gelmesi lazım. Turizm sektörü bu pozisyondayken, siz kısa çalışma ödeneğini kaldırırken, toplumun gözünden kaçan bir şey yaptılar. Bankalardaki mevduat faizine uygulanan stopajı düşürdüler. 1 milyon 139 bin kişiyi işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya getirdiler. 6 aya kadar hesaplar için yüzde 15'ten 5'te düşürdüler, 1 yıla kadar olan vadeli hesaplarında faiz oranını 12'den 3'e düşürdüler. Bu stopaj vergi olarak bütçeye gidiyor. İşçi için ödenen kısa çalışma ödeneği nereden karşılanıyordu, işçinin kumbarasından.
GÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
25 gün önceGÜNDEM
30 gün önceGÜNDEM
30 gün önceGÜNDEM
09 Ekim 2024POLİTİKA
09 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.