ABD, Türkiye’ye yönelik yeni tipte bir savaş başlatmıştır. Bu saldırı doğrudan doğruya, Türkiye’nin ekonomisine, turizmine, tarımına yapılmıştır. Biden yangınlarının hedefi Türkiye’dir. Biden’ın 24 Nisan’da Türkiye’yi “soykırımcı” ilan ederek öttürdüğü hücum borusu, bugün orman yangınlarıyla devam etmektedir.
ABD’nin bu yeni tip savaşta kullandığı alet PKK’dır, HDP’dir, FETÖ’dür. Vatan Partisi ilk günden beri bu yangınları çıkaran merkezin ABD olduğunu, kundakçıların da PKK-HDP olduğunu milletimize ilan etmiştir.
Bu yangınların bir amacının da iç cephede birliği ve disiplini bozmak, çeşitli kışkırtmalar yaratmak olduğu çok açıktır. Başta CHP, HDP ve İYİ Parti’nin yöneticileri kundakçıların cephesinden, yangınları söndürmek için değil, harlamak için görev yapıyorlar. Türkiye’nin mücadelesini zaafa uğratmak, yıpratmak, itibarsızlaştırmak için her türlü yönteme başvuruyorlar.
Karamsarlık, yıkıcılık, çaresizlik propagandası bozguncuların en büyük sermayeleridir. Evi, bahçesi, hayvanları yanan Milletimizin gözyaşlarıyla, bozguncuların gözyaşları aynı değildir. Ağlayarak savaşılmaz ve ağlamak için savaşılmaz.
“Help Turkey” operasyonu, “Asker yok, TOMA yok” yalanı, “Hava desteği yok” yalanı, “Ormanlar imara açılacak” yalanı, “Termik Santral patlayacak” yalanı kanıtlarıyla ifade edilmiştir.
CHP Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve CHP Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, ormanlarımızı yakan PKK’nın partisi HDP ile yangının orta yerinde kol kola fotoğraf vermiştir. CHP-HDP-İYİP İttifakı bir kez daha sahnededir. Bozguncular bu fotoğrafta birleşmiştir.
Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi dışında tüm medyanın yayın değil yaygara yaptığı gözüküyor. Karşı karşıya olduğumuz tehditlerin saptanması, doğru bilgi, doğru yorumlar, sorumlu yayıncılık anlayışı, yalnızca Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi’yle topluma ulaşmaktadır. Çünkü bir tek Ulusal Kanal ve Aydınlık savaş cephesindedir.
Kamu kurumlarımızın işlevsizleşmesi, stratejik alanlarda ve yangın söndürme özelinde kendi imkanlarımız yerine özel tedarikçilere mahkûm kalmamız, büyük tehditler karşısında zaman kaybetmemiz, bu sürecin önümüze getirdiği büyük derslerdir. Özelcilik sistemi bütün dünyada çökmektedir. Kamuculuk yükselmektedir.
Tehdit büyük ve çok boyutludur. Türkiye’nin yangını bugün gördüklerimizden daha büyüktür. Karadeniz’den Suriye ve Irak’ın kuzeyinde kadar dizilen dört yanımızdaki ABD üsleri, Suriye’nin kuzeyindeki PKK varlığı, Doğu Akdeniz’deki geleceğimiz, KKTC’nin dünyaya tanıtılması, Üretim Ekonomisinin kurulması Türkiye’nin ertelenemeyecek, yakıcı görevleridir.
Hiçbir parti bu sürecin altından tek başına kalkamaz. Bu süreç doğru bir program, bütünsel bir strateji ve onu uygulayacak kararlı bir hükümet gerektirmektedir. Aynı zamanda bu hükümet milleti seferber edecek, devlet ve toplum disiplinini sağlayacak, zorluklara göğüs gerecek bir iradeye sahip olmalıdır.
Vatan Partisi başta olmak üzere Türkiye’nin bütün milli güçleriyle kurulacak bir Üreticilerin Milli Hükümeti, yarına ertelenemeyecek bir görevdir. Sayın Cumhurbaşkanı, tarihsel bir sorumluluk içindedir.
Aziz Milletimiz
Değerli Basın Mensupları
ABD, Türkiye’ye yönelik yeni tipte bir savaş başlatmıştır. Yeni tip olmasının altını çiziyoruz, dünya tarihine de böyle geçecektir. 200’ü aşkın noktada mücadele ettiğimiz yangınlar iklim koşullarından, izmaritlerden, mangallardan çıkmamıştır. Bu saldırı doğrudan doğruya, Türkiye’nin ekonomisine, turizmine, tarımına yapılmıştır. İlan ediyoruz; Hedef Türkiye’dir. Bu yangınlar, Biden yangınlarıdır! Türkiye’yi yakmak istiyorlar. Türkiye ekonomisine yönelik çeşitli finansal merkezlerden beklediğimiz saldırılar, orman yangınlarıyla gelmiştir.
ABD’nin bu yeni tip savaşta kullandığı alet PKK’dır, HDP’dir, FETÖ’dür. Eline çakmağı alanlar, ormanlarımızı yakanlar PKK ve FETÖ kumandasındaki unsurlardır. Kesin deliller mevcuttur. Vatan Partisi ilk günden beri bu yangınları çıkaran merkezin ABD olduğunu, kundakçıların da PKK-HDP olduğunu milletimize ilan etmiştir. Milletimiz de bunun bilincindedir.
Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Askerimiz, polisimiz, korucumuz, milletimiz yıllardır savaşıyor. Yangınlar bu savaşın yeni bir cephesidir. Mehmetçiğe sıkılan kurşunla, ormanlarımıza dökülen benzin aynı amaca hizmet etmektedir. Ancak Amerikan silahlarıyla başaramadıklarını, kibrit ve çakmaklarla da başaramayacaklardır.
Biden’ın 24 Nisan’da Türkiye’yi soykırımcı ilan ederek öttürdüğü hücum borusu, bugün orman yangınlarıyla devam etmektedir. Bu yangınlar, Soykırım yalanları, Amiral bildirileri, ekonomik yaptırımlar, Doğu Akdeniz’deki kışkırtmalar, iç cephede Türkiye’yi kaosa sürükleme gibi çabalarının devamıdır. Türkiye, hükümetimiz, milletimiz karşı karşıya olduğu tehditlerin kaynağını tespit etmeli ve buna göre seferber olmalıdır.
Bu emperyalist saldırıyı bütün boyutlarıyla saptayan Vatan Partisi, ilk günden beri yangınla mücadelenin de merkezindedir. Yangın bölgeleri olan Antalya, Muğla, Adana, Mersin, Hatay, Aydın ve Denizli’de il örgütlerimiz, il başkanlarımız ve gençlik örgütlerimiz görev başında, cephede, milletimizle beraberdir.
Alevlerin ortasında canla başla mücadele eden itfaiyecilerimizi, orman personellerimizi, askerlerimizi, pilotlarımızı, köylülerimizi, gençlerimizi, kadınlarımızı, emek veren herkesi selamlıyoruz. Hepsi milletimizin büyük dayanışma gücüyle, diğerkamlıklarıyla, üstün fedakârlık duygularıyla ve iyimserliğiyle destan yazıyorlar. Sadece yangın bölgeleri değil, ülkemizin dört bir yanındaki insanlarımızın kalbi bu mücadele için çarpıyor. Bu manzara Türk Milletinin büyük erdemlerini ve sarsılmaz birlikteliğini bir kez daha dosta düşmana göstermektedir.
BOZGUNCULAR YANGINA BENZİNLE GİDİYOR
Bu yangınların bir amacının da iç cephede birliği ve disiplini bozmak, çeşitli kışkırtmalar yaratmak olduğu çok açıktır. Yangınların pususunda olanlar harekete geçmişlerdir. Savaş devam ederken, bozguncular yangınların üzerine benzinle gitmektedirler.
Başta CHP, HDP ve İYİ Parti’nin yöneticileri kundakçıların cephesinden, yangınları söndürmek için değil, harlamak için görev yapıyorlar. Türkiye’nin mücadelesini zaafa uğratmak, yıpratmak, itibarsızlaştırmak, ayağına çelme takmak için her türlü yönteme başvuruyorlar. Daha önce “büyük felaketler olsun, seller, depremler, yangınlar olsun, hükümet devrilsin” diyerek açıkça niyetlerini belli eden sözümona gazetecileri Milletimiz hatırlayacaktır. Şimdi de ateşleri söndürmek için değil, yükseltmek görev başındalar. Biden planlarının içinde devlete, millete, topluma ve doğaya da düşman oldular. Yeter ki Türkiye içine girdiği savaşı kaybetsin, diz çöksün ve teslim olsun.
ASAYİŞ
15 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceASAYİŞ
4 gün önceGÜNDEM
7 gün önceGÜNDEM
10 gün önceGÜNDEM
29 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.