DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20743761,53%
Kayseri
21°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

X

SORUMLULUK BECERİSİ AHLAKİ BİR DEĞERDİR

SORUMLULUK BECERİSİ AHLAKİ BİR DEĞERDİR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba Değerli Dost, Değerli Anne-Baba …

Bir çocuğa hayata dair, insanlığa dair değerleri mi öğretmek istiyorsun? Geleceğine hazırlamak, sorumluluk kazandırmak mı istiyorsun? Başarı kavramının hayata dair ahlaki değerler olduğunu mu öğretmek istiyorsun? Özgüvenli olmayı, öz saygısı olmasını, dürüst olmayı, hayır demeyi ve mutsuz olduğunda paylaşmayı, hayatı ile ilgili kararlar alabilmesini mi öğretmek istiyorsun? Kısacası ona güçlü olmayı, hayata tutunmayı, hayatlara iyilikle dokunmayı, şeffaf olmayı, vicdanlı olmayı ve  sorumluluklarını tüm samimiyetiyle yaparak dünyaya geliş nedenini keşfetsin ve tüm bunları yapmayı yaşam tarzı olarak benimsesin mi istiyorsun? Kul hakkı yemesin, kimsenin yüreğinde acı, gözünde bir damla yaşın sebebi olmasın mı istiyorsun?
Bu soruların cevabı evet ise BÜYÜKLER olarak,
1. Öğretmek istediklerimiz gibi bir hayat yaşayarak rol model olmak,
2. Tüm samimiyetin, sevgin ve güveninle onun kalbine ve zihnine kazınmak lazım.
Hani bazen evladını çok sevdiğin ve kıyamadığın için onun hayatını kolaylaştırmaya çalışıyorsun. Sonra bir bakmışsın ki çocuğun ergen olmuş ve sen de onun bazı sorumluluklarını yerine getirmediğini gözlemleyip dert edinmeye başlamışsın. Başlıyorsun sorgulamaya. Neden diyorsun? Neden odasını toplamıyor?, Neden ben söylemeden ödevlerini yapmıyor, çalışmıyor?, Neden hedefleri ve hayalleri için plan yapmıyor?, Neden aile içindeki sorumluluklarını yerine getirmiyor?… Neden biliyor musun? Çünkü bizler onları büyütürken farkında olmadan onların sorumluluklarını da üzerimize alıyoruz. Örneğin, oyuncaklarını dağıtıyor ama biz topluyoruz, okul eşyalarından birini evde unutuyor koşa koşa peşinden okula götürüyoruz, odasını, kıyafetlerini toplamıyor biz topluyoruz, arkadaşıyla sıkıntı yaşıyor hemen biz devreye girip çözmeye çalışıyoruz, ödevini yapmıyor öğretmenini biz arayıp yapmama nedenini anlatmaya çalışıyoruz, hatta bazen ödevini bile yapıyoruz:) çocuğumuz ise buradan şöyle bir mesaj alıyor “ Tüm bunlar benim değil aslında anne ve babamın sorumluluğu.” O zamanda bunları yapmaya gerek duymuyor. Sonrasında da sorumluluklarını yerine getirmemenin sonuçlarını üstlenmiyor.
Çocuklarımıza gelişim düzeylerine uygun sorumlulukları vermekten çekinmemek lazım. Fakat bir sorumluluk vermeden önce ise şöyle bir yol izlemek gerekir. Ben bu yöntemi, tarif et, birlikte yap, çocuk yapsın, geri bildirim ver ve hatırlat şeklinde ifade ediyorum. Örneğin çocuğumuza oyuncaklarını toplamasını öğreteceğiz. Öncelikle çocuğu yanımıza alıp oyuncakları nasıl grupluyoruz, hangi kutuya hangi oyuncağı koyuyoruz tarif etmeli biz yapmalıyız, sonra çocuğumuzla birlikte bunu yapmalı, onun yapmasını beklemeli, yaptığı işe gerçekçi ve yapıcı geri bildirimler verip, oyuncaklarını toplamadığı zamanlarda hatırlatmalar yapmalıyız. Ya da sabah okula giderken hazırlanma meselesi. Ailelerin en çok yorulduğu konu belki de. Çocukların iletişim dili oyundur. Evdeki oyun zamanlarında onlarla en hızlı kıyafet giyme oyunu oynayabilirsiniz. Sabah da onunla hadi en hızlı kim hazırlanacak oynayalım diye süreci hızlandırıp sorumluluk kazandırabiliriz. Onlara her şeyi oyunla öğretebiliriz. Tabi bu davranış kazanımları kolay olmayacak. Zaman, kararlılık, sabır, istikrar ve hoş görü gerekiyor. Zaman zaman sorumluluklarını yerine getirmediklerinde sebep oldukları problemle yüzleşmeleri, bu problemin kaynağının kendi sorumluluğunu yerine getirmediğinden ortaya çıktığını kabul etmesi ve bunu telafi etmesi için çeşitli yollar arayıp çözüm bulmasına fırsat vermek lazım. Bu ciddi anlamda ahlaki bir değer kazanımıdır. Çocuk bunu yaparken empati kurmayı da öğrenir. Sadece kendi refahını ve çıkarını değil diğer insanlarında ihtiyaçlarını düşünerek hareket eder. Örneğin sadece kendisi giyinmek istemediği için anne ve babasını zorlayıp onların işlerine geç kalarak işlerine karşı olan sorumluluklarını aksattığını bilmeli, bunu kabul etmeli ve bunu telafi etmek için sabahları kendi giyinmeye çaba göstermelidir. Aynı zamanda paylaşmayı da öğretmeliyiz onlara. Evet onlardan izinsiz eşyalarını kullanmamalı, onların özel alanlarına izinsiz müdahale etmemeli hayır demeyi öğretmeliyiz fakat empati kurarak paylaşım yapmayı da öğretmeliyiz. Oyuncağını merak eden bir çocukla paylaşması gibi. İşte biz yetişkinlerin çocuklarımıza kazandırdığımız bu değerler ahlaki değerleri güçlü, sağlıklı iletişim kurabilen, saygılı, vicdanlı, merhametli, güvenilir, başarılı, mutlu, özgüveni güçlü ve sorumluluk alabilen yetişkinler yetiştirmemizi sağlayacaktır. Tabii tüm bunları yaparken biz büyüklerinde sorumluluklarını zamanında yerine getirip, yerine getiremediğimiz sorumluluklarımızı telafi sürecine çocuklarımızı da tanık etmek tüm söylemlerimizden daha kıymetli bir davranış kazandırma yöntemi olacaktır.
Bugüne özel sizinle yaşantımın en büyük kazanımlarını aldığım bir kısmını paylaşmak isterim. Rahmetli dedem hayatıma en büyük izleri bırakan kişidir. Hayata, mesleğime, vizyonuma, sorumluluklarıma, bu hayattaki yaşam amacıma dair neredeyse her şeyi ondan öğrendim. Nasıl mı? Birlikte kurduğumuz hayaller, birlikte koyduğumuz hedefler, kendisi okuyup bana anlattığı ve birlikte okuduğumuz kitaplar, birlikte çözdüğümüz bulmacalar, tecrübelerini paylaştığı sohbetlerimiz, bana güvenip tanıdığı fırsatlar, bildiği her şeyi bana gösterip sonra da yapmam için beni cesaretlendiren sorumluluklar, görevlerimin sonuçlarını üstlenip telafi edebileceğim yol haritalarını bulmamı sağlayacak sorgulamalar, benimle ve iletişimde olduğu herkesle empati kurup benim de empati kurma yollarını göstermeler, en önemlisi de koşulsuz sevgi ve güveni biriktirdiğimiz anlar, anılar … Tüm bu paylaşımlar beni büyüttüğü gibi hala da yol haritamı çizmemde kılavuzluk ediyor. Bugün onu kaybedeli tam 6 yıl oldu. Ama bana kazandırdıkları kelebek etkisi gibi yayılmaya devam edecek. O bana öğretti bende evlatlarıma ve hayatına dokunabildiğim herkese öğretmeye, faydalı olmaya çalışıyorum.
İşte böyle Değerli Dost, Değerli Anne-Baba,
Çocuklarımıza öğretip, verdiğimiz her bir sorumluluk onların hayatlarında güçlü, dürüst, mücadeleci ve faydalı olmaya çalışan yetişkinler olmalarına katkı sağlıyor. Bizlerde onları böyle gördükçe geleceklerine dair duyduğumuz kaygılarımız azalıyor. Biz onlara öğretiyoruz, onlar ise etrafındaki herkese… Evlatlarımızın hayatlarında sevgi, saygı ve güven dolu izler bırakabilmek dileğiyle… Haftaya tekrar buluşmak üzere sevgiler… ( Hayatımda muhteşem izler ve anılar bırakan güzel insan rahmetli dedeme ithafen…)
Rehberlik Uzmanı, Eğitimci-Yazar
Ş. Başak CEYHAN

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.