DOLAR 32,8349 0.07%
EURO 35,0981 -0.02%
ALTIN 2.458,650,05
BITCOIN 21803780,74%
Kayseri
29°

AÇIK

03:24

İMSAK'A KALAN SÜRE

X

“KADINA ŞİDDET OLMASIN”

KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu İstanbul Sözleşmesi’nin Feshedilmesine tepki gösterdi

ABONE OL
Eylül 24, 2022 19:37
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KAYSERİ,(BGC)-Resmi Gazete’de İstanbul Sözleşmesi’nin feshi yayımlandıktan sonra karar tepki topladı. Kararla ilgili KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu açıklamada bulundu.

2011 yılında imzalanan istanbul sözleşmesi hakkında bilgi veren Sema Karaoğlu,”
Aile içi şiddeti önlemek ve bunlarla mücadeleye yönelik Avrupa konseyi sözleşmesidir. Uluslararası bir sözleşmedir. Bizde bu sözleşmeye ilk imza atan ülke olduğumuz için ve uluslararası olan bu sözleşme kanun hükmündedir. Sözleşmenin 4 tane önemli unsuru var. Sözleşme diyor ki toplumda öyle bir kadın erkek eşitliği yarat ki şiddet ortaya çıkmaya korksun. Kadına şiddet olmasın. Cinsiyet eşitliğini sağla. Tabi bizim gibi gelişmekte olan ülkeler bunu hemen sağlayamayacaklardır. Bu pek mümkün olmayabilir. Zaman isteyecektir. O zaman bunu hemen sağlayamayacaksan kadını koru. Dolayısıyla kadını korumak için 2011 de bu sözleşmeye imza attık. 2012’de de 6284 sayılı kanun halinde daha önceden ise 4318 sayılı aileyi koruma kanunu vardı. Sonrasında da 6284 sayılı kadını koru kanunu onaylandı. Kadını koruyamadıysan diyor İstanbul sözleşmesi, o zaman kavuşturmayı iyi yap, adil bir yargılama yap, suçlulara cezasını ver. Suçlu suçunu çeksin. Kadını da sonrasında bu şartlarda yeniden koru.
Talepkar İstanbul sözleşmesi diyor ki, bunlarla yetinmiyorum. Zaten rahatsız olunan kısmı da bu. Kadını geleceğe dair güçlendir. Kadına öyle çalışmalar yap ki kadın güçlensin. Toplumda kadın şiddet görmesin. Bunun için bütüncül politikalar izle diyor. Yani İstanbul sözleşmesi hükümetler ve devletlere yaptırım getiriyor. Çünkü kadınların güçlendirilmesini isteyen bir sözleşme. İstanbul sözleşmesi kadına yönelik şiddeti insan hakları ihlali sayan uluslararası ilk sözleşmedir. Bu anlamda çok anlamlı ve önemlidir. Biz kadınlar artık zavallı varlıklar olarak görülmekten ve 2.sınıf vatandaş olarak görülmekten yorulduk. Bunu devamlı gündemde tutulması da çok kötü bir durum. Eşitlik sağlandığı zaman bu olmayacak ama sürekli bunlar gündemde tutuluyor. Bütüncül politikalarla bu giderilebilir ama bu bütüncül politikaları ve hükümete getirilen yaptırımları maalesef istemeyenler oldu. Baskılar sonucunda dün gece apar topar cumhurbaşkanı kararnamesiyle İstanbul sözleşmesinden çekildik. Anayasamızın 90. Maddesine göre uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir. Ayrıca 104. Maddeye göre de temel hak ve hürriyetler cumhurbaşkanı kararnamesiyle değiştirilemez. Aslında anayasa ihlali de var” diyerek Anayasa Mahkemesinin bunu iptal edeceğini ifade etti.

“KADIN CİNAYETLERİ DAHA ÇOK ARTACAK”

Sözleşmenin kaldırılmasıyla birlikte kadın cinayetlerinin artacağını belirten Sema Karaoğlu ,” Sözleşmenin kaldırılmasıyla bakın zaten bu sözleşme tamamen uygulanmıyor. 6284 sayılı yasa bu sözleşmenin gereği sonucu yapıldı.Yani kadın cinayetlerinin daha da çok artacağını ve kadın katillerinin daha rahat olacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte suçlular çok daha rahat olacaklar. Bu sözleşmeyi destekleyen milyonlarca kadına hiçsiniz denildi. Milyonların iradesi hiçe sayıldı. Bu tip sözleşmeler alındığı gibi imzaya koyuldu şekilde geri çekilebilir. Bu sözleşmeye girilmeye yine AKP hükümeti zamanında karar verilmişti. Ama Cumhurbaşkanı kararnamesiyle de bu sözleşmeden çıkıldı. Bu çok siyaset üstü bir meseledir . Kadına şiddet ve kadın cinayetleri artacaktır. Bütünleştirici bir politika konuşulmak istenmiyor gibi görünüyor. Şuanda hükemette devre dışı zaten. Tek adam kararıyla sözleşmeden çekildik. Bu sözleşmeye karşı çıkanlar 2 sebeple karşı çıkıyorlar. Birincisi, bu Türk aile geleneğine ters. Nedir ters olan, çünkü 6284 sayılı yasa bir takım tedbir kararları getiriyor ya. Evden uzaklaştırma kararı veriyor. Karşı çıkanlar diyorki siz kocayı evden uzaklaştırarak kocayı daha çok hırslandırıyorsanız. Kocadır , döverde severde bu bizim aile yapımıza ters. Burada şu unutuluyor, evden uzaklaştırılan koca değil. Evden uzaklaştırılan bir suçlu. Kadına şiddet uygulayan bir suçlu evden uzaklaştırılıyor. Hiçbir şekilde bir koca evden uzaklaştırılmıyor. Türk aile geleneğinde de böyle bir şey yok. Orta çağda milattan önce Hun imparatorluğunda Cengizhan döneminde kadın kelimesi hatundan yani kadın kadın erkeğin tamamen eşi. Türk geleneğinde böyle bir şey yok zaten. Türk geleneğinde kadın erkeğin tamamen yanındadır eşidir eştir. Kadın onun 4 adım arkasında değildir bu Arap geleneğidir. Türk geleneğinde böyle bir şey yoktur. Türk geleneğinde kadına şiddet yoktur. Kadının kocası hem sever hem döver lafı kesinlikle bir Türk geleneği değildir.
Karşı çıkılan bir madde daha vardı. Onda da bazı cemaatlar buna çok karşı durdular. Sanırım bu cemaatların cumhur başkanına çok baskısı oldu. 4. Maddenin 3. Bendinde diyorki, şiddet için hiçbir dil din ırk ayrımı gözetilmez. Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, göçebe kadın, mülteci kadın ve engelli kadın ayrımcalığa uğratılamaz diyor. Bu cümleden rahatsız oldu bazı kesimler. Ama şunu unuttularki hiç kimse özenerek eş cinsel olmaz. Şimdi düşününki kolluk kuvvetlerine şiddete uğramış bir eş cinsel başvurdu. Kolluk kuvvetleri ona ne diyecek ‘git sen eş cinselsin biz seni korumuyoruz’ mu diyecek. Burası bir hukuk devleti ve biz insan hakları ihlali yapamayız. Şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Herkesin yaşam hakkı vardır. Şu unutulmamalıdır ki özenilerek eş cinsel olunmaz. Ve şu da unutulmamalıdır ki bazı cemaatler buna karşı çıkıyorlar ve buna çok baskı yaptıkları için bunu biliyoruz . Ama milyonlarca kadın bu ülkede bunun içinde siyaset yok. Milyonlarca bir çok farklı siyaseti güden kadın , bir çok partili İstanbul sözleşmesini istiyor. Çünkü Her kadın derki zor koşullarda devlet kadının arkasında yanında olsun. Bir vatandaş olarak kadın eş ve insan olarak devletin güvencesinde hissetsin. Bu kadının isteği. İstanbul sözleşmesi devletlere yaptırımlar getirerek bunları istiyordu. Kadında eşittir erkekte . ikisi de eşit haklara sahiptir. Bunu her kadın ister. Dolayısıyla bunu isteyen milyonlarca kadına sayın cumhurbaşkanı dün, siz bir hiçsiniz ben sizi hiçe sayıyorum demiştir” dedi.

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.