DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2054533-1,79%
Kayseri
28°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

X

SEVMEK, SAYMAK, KARDEŞLİK KARŞILIKSIZ OLMALIDIR…

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Günümüzde ‘’kardeşim’’ kelimesi o kadar çok kullanılıyor ki! Özellikle de ticaret ile ilgilenen ve bunların içerisinde özellikle de dindar geçinen kesim içerisinde o kadar çok samimi gözüküyor ki, duygulanmamak mümkün değil! Ama işin içine şöyle bir baktığınızda tek bir amaç, kardeşim dediği insan üzerinden para kazanmak olduğu gün gibi ortadadır. Çıkarı yoksa, kardeş falan hikaye… Kardeşim dediği kişi ondan alış veriş yapmasın da, o zaman görün kardeşliği..

Rivayet o ki, ‘’Fatih Sultan Mehmet, Bir gün hocası Ak Şemseddin Hz. ne sorar! – FSM: Hocam bu İstanbul’un bize kısmet olmayacak mı? – Hocası güler! – FSM; Hocam neden güldünüz! – Hocası; Sultanım, aynı soruyu bu ağacın altında babanız da sormuştu da, ondan güldüm. – FSM; peki hocam ne demiştiniz? – Hocası; olacak demiştim… – FSM; peki hocam kime kısmet olacak? – Hocası; size Suktanım! – FSM; O zaman hemen İstanbul’u kuşatma hazırlıklarına başlayayım. – Hocası; Sultanım, halkın savaşa hazır mı, halkına hiç sordun mu? Der. Bunun üzerine FSM. Tebdili kıyafetler ile, yanına bir iki kişi alarak halkın arasına girer. Bir bakkala girer, Bugünki tabirle; bir kilo şeker, bir kilo çay ister. Bakkal sahibi; kardeşim, komşum siftah etmedi, şekeri ben vereyim de, çayı da komşudan al. der . Başka bir esnafa girer; başka iki şey satın almak ister; esnaf yine ; ben şunu vereyim de, diyerini de komşumdan al, o da nasiplensin. Mihvalinde cebvaplar alır. Kaç dükkana girmişse, bu mihvalde cevaplar almıştır. Hocasına gelir, durumu anlatır.

Hocası ; Sultanım, böyle bir milletin ordusu ile bırakın İstanbul’u dünyayı fethedersiniz. der ve sonuç ortadadır. Fatihle başlayan yükselme döneminde dünyanın 1/3 ne sahip olmuşuz… Şimdi bir soralım kendimize… Acaba kardeşim dediğimiz insana, kendi kazancımızdan feragat ederek kaç müşteri yönlendirdik bugüne dek… İç sesimiz diyor ki,

KOCAMAN HİÇ…

Peki o zaman o samimi ses tonu ile söylediğimiz ‘’kardeşim’’ sözü çıkarcılık, takiyye değil de nedir? Yine memuriyet hayatımdan biliyorum ki, Bir kişinin dairenizde bir işi varsa, karşınıza geldiğinde eğilip, bükülür, bir nezaket bir nezaketi bir samimiyet, bir samimiyet… Sanki kırk yıllık dostusundur.. Ama talep ettiği işi, yasalara uygun görülmeyip reddedilirse vay senin haline.. dünyanın en kötü adamı olursun! Ne imalı sözler duyarsınız.. Neler denmez neler? İşin acı tarafı şu ki, bu tür davranışlar eğitim seviyesi düşük insanlardan duyduğunuzda gülüp geçebilirsiniz. Ama, Hukuk Fakültesi ve farklı üniversite mezunlarında bu davranışların görülmesi çok elem vericidir. (O zaman anlıyorsunuz ki, üniversitelerin kalitesi gitmiş, içinin boşaltılmış olduğunu…Yoksa, üniversite mezunu duruşundan bellidir, oturuşundan bellidir, o bir aydınlıktır, o bir kalitedir.

En azından amaç budur.) Halbu ki, demez ki, yahu bu adam devlet adına çalışıyor, yasalara uygunsa yapmak zorundadır, neden eğilip büküleyim? Ya da talebi reddedildiğinde, neden; demek ki yasal değilmiş, sağlık olsun, diyemeyiz! Diyemeyiz, çünki paraya tapıyoruz, Sözümüzle özümüz bir değil maalesef! Sebebi çok açık, bütün mesele, Eğitimsiz Öğretim sonucu düşünce tarzı gereği, şahsi menfaatlerimizin ön planda olması.. işimiz görülsün de nasıl görülürse görülsün, para kazanmanın her yolu mubahtır zihniyetinin bilinç altımıza yerleşmesinden kaynaklıdır. (Bilinç Altının Gücü – Joseph Muphy çok aydınlatıcı. ) Halbu ki, Müslüman olarak bilmez miyiz ki, rızklar bellidir, sabredersen hellal yoldan, sabretmezsen haram yoldan elde edersin… Müslümanlar kardeş denirken, çıkarcılık kardeşliği değil, yürekten gelen kardeşlik duygusudur kasdedilen.. Unutmayalım, Parayı kullanmak bir sanattır. Akılsız adam paranın peşinden koşar, Akıllı adamın para peşinden koşar. Onu kullanmayı beceremezsen, O seni kullanmaya başlar ki, İnsanlığını yok eder ki, ancak paranın gücü ile konuşursun, paran yok olduğunda, dut yemiş bülbüle dönersin. Onsuz bir hiçsindir aslında!

Yine unutmayalım ki, Sigara ile kurulan arkadaşlığın sigara kadar ömrü olur. (Üniversiteden bir hocama ait çok kıymetli bir sözdür.) Öyle ise, gelin çıkarımız içi değil yürekten kardeş olmaya çalışalım. Empati duygumuzu geliştirelim Komşumuzun, arkadaşımızın canı yandığında, bizim de yüreğimizde acısını hissedelim. Bir başkasının bizden kaynaklanan bir sebeple yüzünün güldüğünü gördüğümüzde içimiz sevinçten bayram yapsın! Bilinç altımızı bu yönde şartlandıralım. O zaman, dünyada cenneti yaşarız… Bu mihvalde, samimi duygulara dayanmayan ruh haliyle kutlanacak bayramlar da gösterişten başka bir şey değildir. Samimi duygularla kutlanacak nice bayramlara inşallah.. Türk Milleti başta olmak üzere tüm islam aleminin ve tüm insanlığın uyanışına vesile olsun inşallah. Ramazan Bayramımız kutlu olsun..

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.