DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2057296-0,87%
Kayseri
26°

KAPALI

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

X

FAİZ NE MELEM BİR ŞEY!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnancımıza göre faiz; şek ve şüphe götürmeyecek bir şekilde haramdır. Bakara Suresi 275. Ayet, Faiz yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış gibi kalkarlar. Bu onların; Alım satım da, faiz gibi demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış verişi helal, faizi haram kılmıştır. Her kim rabbinden bir öğüt gelir de faizcilikten Vazgeçerse , önceden aldıkları kendisine aittir. Artık onun hakkındaki kararı Allah verecektir. Kim de yeniden faizciliğe dönerse , işte onlar cehennemin yoldaşıdır ve orada ebedi kalacaklardır., Bakara 276. Ayet; Allah, malı artırdığı sanılan faize bereket vermez ve onu eksilte eksilte sonunda mahveder. Buna karşılık malı eksilttiği sanılan zekat ve sadakaları bereketlendirir. Allah, nankörlükte ve günahta ısrarlı olanları sevmez. Bakara 278. Ayet; Ey iman edenler! Allaha karşı gelmekten sakının. Eğer Allah’a gerçekten inanıyorsanız, faizden doğan , ancak henüz tahsil etmediğiniz kazançları almaktan vazgeçin. (Ayetlerin tamamı devleti değil fertleri hedef almakta) Görüldüğü üzere Faiz kesin olarak haramdır. Peki ama, Faiz nedir? Önce onu bir bilmemiz gerekmez mi? Faiz neden haram kılınmıştır, bunu bir düşünmemiz gerekmez mi? Faiz ile ilgili ayet ne üzerine inmiştir?

Biliyoruz ki, hiçbir ayet durup dururken inmemiştir! Ya da, Kuranı kerim; Allah tarafından hazırlanıp, toplu olarak bir kitap halinde peygamberimize tevdi edilmemiştir. Günün koşullarına göre ayetler indirilmiş ve bir süreç içerisinde tamamlanmıştır. Örneğin, İçki; bir namazda imamın sureyi yanlış okuması üzerine, durum peygamberimize intikal ettirilmiş ve peygamberimizin duası üzerine içkiyi yasaklayan ayeti kerime nazil olmuştur ki, inen ayet de bu gün halk arasında bilindiği gibi abartılı değildir! (Bakara suresi 219. Ayet; Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki; Bu ikisinde insanlar için büyük zarar ve bazı faydalar vardır; zararı da faydasından büyüktür. Sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De Ki; ihtiyaç fazlasını. Allah sizin için ayetlerini işte böyle açıklıyor ki DÜŞÜNESİNİZ.) Yani halk arasında söylendiği gibi, yok efendim içki içenin 40 gün tövbesi kabul olmazmış, vay efendim, tövbe etmeden ölürse doğrudan cehennemlikmiş…

Bunlar islamı yüceltmez, ancak korku dini haline getirir ki, peygamber efendimizin ‘’ dini zorlaştırmayın’’ hadisine de tezatlık oluşturmaktadır. Öyle ise faiz nedir? Faizin ekonomi biliminde iki tanımı vardır; 1. Tanımı; Faiz; bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır. 2. Tanımı ise; Üretim amaçlı girdi olarak kullanılan sermayenin gelir oranıdır. Peki faiz dinimizce neden yasaklandı? Bir de bunu irdeleyelim; Çok basit bir şekilde anlatmaya çalışırsak; Peygamber Efendimiz zamanında, mutlu zengin bir azınlık vardı; mutsuz fakir, aç sefil bir de çoğunluk vardı. O zengin azınlık genellikle Ebu Cehil etrafında bulunuyordu! Gariban, aç, çocukları evde bir ekmek bekleyen kişi zenginden bir ekmek istediğinde; veririm ama yarın iki katını, üç katını isterim diyordu. Aç insan da, el mahkum; çocuklarımın bugün karnı doysun da, yarına Allah kerimdir, deyip mecburen kabul ediyordu. Burada Faizi alan memnun da, veren mecburiyetten, kerhen, istemeye istemeye kabul ediyordu. Bu ve benzeri zulmü artırıcı olaylar üzerine faizle ilgili ayetler indirilmiştir. Zira o dönemde, devlet yönetiminde bankacılık sistemi yoktu, Devlet yönetiminde faizcilik bilinen bir kavram değildi.

Faizcilik bireyler arasında alınıp verilmekte olup, azınlık bir avuç zenginler, faizle çoğunlukta olan aç sefil insanların hayatını yaşanamaz hale getiriyorlardı. Yani o cahiliye döneminde faiz yüzünden büyük zulümler yapılıyordu. Hatta Kölelik sisteminin oluşmasının altında da bu zihniyet yatmaktadır. Devlet işleyişinde önemli bir yer tutan bankacılık faaliyetinden oluşan gelire faiz dersek, bugün varlığı bilinen ve gerek uluslararası yasalarda, gerekse iç hukukumuzda kesin olarak yasak olan TEFECİLİK’ten elde edilen gelir nedir? İkisi de aynı şey midir? Tefecilikte, aynı cahiliye döneminde olduğu gibi, vatandaş bir zorunluluk halinde tefeciye başvurmaktadır. Fetva vermek haddime değildir, ama zannımca asıl kasdedilen faiz TEFECİLİK yolu ile alınan ya da verilen paradır. Diye düşünürüm. Zira, Bankacılık faaliyetinde alan razıdır, veren razıdır.

Tefecilikte ise, alan razı da, veren zoraki verir. Kaldı ki, 35 yıllık meslek hayatımda gördüm ki; günümüz de Kar Payı adı altında çalışan bankalar; 100.00 Tl lık temerrüde düşmüş bir alacak üzerinden 150,00 TL olarak takibe koymuşsa, emin olunuz ki, faiz adı altında çalıştığı bilinen bir banka da 100,00 Tl lık temerrüde düşmüş bir alacak için, aynı dönem için 150,00 Tl civarında bir takip yapmaktadır. Birinin adı faiz oluyor, diğerinin ki kar payı oluyor. Sadece adından dolayı bir şeyi yasak kılmak, ondan uzaklaşmak, ya da adından dolayı ona yaklaşmak hiç de akılcı değildir. Bir Müslümana yakışmaz! Sanki, karpayı veren, parayı çalıştırıp, karından veriyor da, diğeri çalıştırmadan, hazır sermayesinden mi veriyor? Kuranı kerimin en az 60 ın üzerindeki ayetinde dediği gibi bir Müslüman olarak hiç mi akıl edinmeyiz, hiç mi düşünmeyiz? Lütfen biraz düşünelim ki, akılcı olalım! İnancım o dur ki,, Müslüman ülkeler, akılcılığı ön plana alıp, Kur’an ile birleştirseler; dünyaya Müslüman ülkeler hükmedecektir. Mesela, kul hakkının ne olduğunu kavrasak ve kul hakkına riayet etsek, dürüstliği vazgeçilmez yapsak, kendimize layık görmediğimizi başkasına layık görmesek, parayı yaşamamızda amaç değil araç olarak görsek, görevi tamamladığında veya başarısız olduğumuzda çekilmesini bilebilsek, adam kayırıcılıktan öte layık olana görev tevdi edebilsek vs.vs. kim bizim önümüzde durabilir ki? Ayrıca Peygamber Efendimizin bir hadisi var ki, tam da çözüm yolu olsa gerek! Der ki’ ‘’ Bir yerde bir olay zuhur ettiğinde, olay karşında verilecek hüküm benim beyanlarım doğrultusunda olup da, o günki insanlığın aleyhine ise, derhal terk ediniz, o artık hadis değildir. Olay karşısında verilecek karar benim beyanlarım dışında olup da insanlığın faydasına ise onu uygulayın, bilin ki o hadistir.’’ Diyerek ne kadar akılcı olduğunu göstermiştir. Yani burada verilecek kararda önemli olan toplumun menfaatine olandır. Toplum menfaatinin korunmasıdır. (Faiz günah deyip dövize yatırım yapmak da Müslüman için ayrı bir handikaptır. Zira dövize yatırılan her bir kuruş Müslümanlara kurşun olarak geri döndüğünü bilmek gerek!) Lütfen! Dinimizi akıl dışına çıkarmayalım, akılcı düşünelim.. İşte o zaman islam ile birlikte islam ülkeleri şahlanacaktır. Saygı ile…

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.