Son günlerde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’da yaptığı konuşmada Kürtçe ifadeler kullanması bu ifadelerinde TBMM’nin resmi hesabında Kürtçe paylaşım yapılması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Anayasamız ne diyor?
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.”
Bu hüküm sadece bir madde değildir; bu ülkenin temel harcıdır. Cumhuriyet’in ruhu, bu birlik anlayışıyla ayakta durmaktadır.
Açıkça söylemek gerekir:
Bu ülkede Kürt sorunu yoktur!
Bu ülkede, birlik ve kardeşlik bilincini yitirenlerin sorunu vardır.
Hiç kimse bu ülkede Kürt olduğu için mahkemede ikinci sınıf muamele görmedi.
Hiç kimse Kürt olduğu için işinden, hakkından, ekmeğinden edilmedi.
Hiç kimse Kürt olduğu için sokakta horlanmadı, aşağılanmadı.
Bu topraklarda Kürt doktor da var, Kürt öğretmen de, Kürt vali, general, milletvekili de…
Yani bu ülkenin her yerinde, aynı bayrak altında aynı onurla yaşayan milyonlarca Kürt kardeşimiz var.
Ortada bir “Kürt sorunu” yok; ortada Türkiye’yi ayrıştırmak isteyen bir zihniyetin sorunu var.
Kürtçe konuşmak bireysel bir tercih olabilir ama devletin temsil makamlarında, hele ki Meclis Başkanı gibi bir pozisyonda, bu tür sembolik adımlar yanlış anlaşılmaya ve yanlış amaçlara hizmet etmeye açıktır.
Bu ülkenin temeli, dili ve kimliği bellidir. Bunları sulandırmak, “hoşgörü” değil, tehlikeli bir gaflettir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes eşit vatandaşlık hakkına sahiptir.
Etnik kimlik değil, Türk milleti bilinci bizi bir arada tutar.
Bayrağımız bir, toprağımız bir, kaderimiz birdir.
Bu topraklarda Kürt sorunu yoktur; Türk’üyle Kürt’üyle, aynı vatanı paylaşan bir milletin kardeşlik bağı vardır.
Bölmek isteyenler başarısız olacak, çünkü bu milletin mayası sağlamdır.
Unutmayalım:
Bu vatanın dili Türkçedir, kimliği Türk milletidir, geleceği de birliktedir!
