Duygu Uludaşdemir

Belediyelere Kayyım Atamaları

Duygu Uludaşdemir

Türkiye siyasetinde son yılların en çok tartışılan konularından biri  belediyelere kayyım atamaları oldu. Halkın sandıkta seçtiği belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine  kayyımların getirilmesi, demokrasinin işleyişi açısından ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor.

Kayyım Nedir, Neden Atanır?
Kayyım, normalde hukuki olarak şirketlere ya da kurumlara geçici süreliğine yönetici atanması anlamına gelir. Ancak Türkiye’de son yıllarda bu kavram, belediyelere yapılan atamalarla gündeme geldi. Resmî gerekçe olarak çoğunlukla terörle ilişkili olmak veya görevdeki yolsuzluk iddiaları gösteriliyor. Ancak bu durum, kamuoyunda “halkın iradesine müdahale” olarak yorumlanıyor.

Demokrasi Açısından Tartışmalar Neler?
Kayyım uygulamaları, demokrasinin en temel unsuru olan “seçimle gelen yönetim” ilkesini tartışmaya açıyor. Şimdi karşımıza iki karşıt görüş çıkıyor!
Eleştirenler, seçmenin iradesinin yok sayıldığını, bunun demokrasiye zarar verdiğini savunuyor.
-Savunanlar ise devletin güvenlik ve kamu hizmeti sorumluluğu gereği bu adımların zorunlu olduğunu ileri sürüyor.
Bu farklı görüşler, konunun tek boyutlu değil, çok yönlü ele alınması gerektiğini gösteriyor.
Peki bu iki karşıt görüşle birlikte tartışmalar devam ederken yansımaları nasıl oluyor? Kayyım atamaları sadece siyasi bir tartışma değil, aynı zamanda toplumsal bir kırılma noktasıdır. Vatandaşlarda güven kaybı oluşuyor. Siyasi kutuplaşmayı artırıyor.Belediyeler hizmet üretemiyor. 

Toplumsal Kırılmaları Önlemek Gerekiyor.

Toplumsal kırılmaları önlemek için bu süreçte daha halkı ikna edecek uygulamalara gidilebilir. Neticede halkın oyu ile koltuğuna oturan belediye başkanının görevden alınması büyük tepkilere sebep olabilir. Şeffaf ve hızlı yargı süreçleri, Suçlamalarla ilgili açık ve kamuoyunu bilgilendiren bir yol haritasının izlenmesi, toplumu kaosa sürüklemekten kurtarabilir. 
Belediyelere kayyım atamaları, sadece bir yönetim biçimi tartışması değil; aynı zamanda demokrasi, hukuk devleti ve toplumsal güven açısından önemli bir konudur. Tartışmaların daha sağlıklı yürüyebilmesi için sürecin şeffaf, adil ve toplumun tüm kesimlerini ikna edebilecek şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları