Duygu Uludaşdemir

12 Eylül: Karanlığın En Uzun Sabahı

Duygu Uludaşdemir

Takvimler 12 Eylül 1980’i gösterdiğinde Türkiye, o sabah bambaşka bir güne uyandı… Tanklar sokaklardaydı, radyolardan bildiriler okunuyor, ülkenin dört bir yanında sessiz ama derin bir korku hâkimdi. Bir gecede ülkedeki bütün siyasi hayat durduruldu, Meclis feshedildi, anayasa askıya alındı.
Bir gecede özgürlükler susturuldu.
Bir gecede gençlik karanlığa gömüldü.
Ve o karanlık, yıllarca üzerimizden hiç eksilmedi…
12 Eylül, yalnızca bir askeri müdahale değildi. Aynı zamanda düşüncelerin, umutların ve hayallerin üstüne indirilen ağır bir darbeydi. Üniversitelerden fabrikalara, köy kahvelerinden şehir meydanlarına kadar her yerde bir korku iklimi hâkim oldu. İnsanlar fikirlerini söylemekten çekinir, gençler birbirine selam vermekten bile korkar hale geldi.
Binlerce kişi gözaltına alındı, işkencelere maruz kaldı, yüzlerce kişi yıllarca sürecek davalara sürüklendi. Yasaklanan kitaplar, kapatılan gazeteler, dağıtılan sendikalar… O dönemde yalnızca insanlar değil, toplumun hafızası da susturulmak istendi.
 O karanlık dönemin başındaki isim Kenan Evren, yıllar sonra adalet ve tarafsızlığını kanıtlamaya çalışırken kullandığı cümle: “Bir sağdan astık, bir soldan astık… Hiç ayırt etmedik.” Bu cümle, 12 Eylül’ün nasıl bir zihniyetle yürütüldüğünün en acı göstergesiydi. İnsan hayatının ideolojik bir denge unsuru gibi görülmesi, hafızalara kazınan en soğuk satırlardan biri oldu.
Ama olmadı…
Susturulan her ses, yıllar sonra daha gür bir şekilde yankılandı.
Çünkü halkın iradesi, hiçbir darbe bildirisine sığmazdı.
Bugün 12 Eylül’ü anarken, sadece yaşanan acıları hatırlamıyoruz; aynı zamanda bir daha asla o karanlığa dönmemek için hafızamızı diri tutuyoruz. Demokrasi, sandık, özgürlük… Bunlar bir gecede elimizden alınabilecek kadar kırılgansa, onları korumak için her gün daha çok çabalamalıyız.
12 Eylül’ü unutmak mümkün değil…
Ama ondan ders almak, en büyük sorumluluğumuz.
Çünkü bir ülkenin geleceği, halkın iradesinden başka hiçbir güce emanet edilemez.
 

Yazarın Diğer Yazıları