1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bazı gerçeklerin olduğunu yok sayarak yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu ya da anlamsız olduğunu fark etmeksizin nefes almak mı yaşamak? En ağır gerçeklerin yakanı bırakmadan göğsünün ortasına oturan yük kadar ağırmıydı yaşamak? Yetim bir çocuk hesapta soramayacağına göre neydi bu ağırlığın adı?

Zamanın en kıymetli şey olduğunu bilerek kıymetsizce yaşadığımız hayat kimin tercihi kimin idrakiydi?

Ömür dediğin yalan dünyanın içinde ne kadarda hızlı kayboluyor. Yolunu bulamayan taşlar gelip oturuyor insanın tamda göğsünün ortasına…

Gönülden söylenmiş hangi söz kaldı kılıksız koşuşturmaların ardında…

Zamanın içinde akıp giderken hangimiz kaldık geriye. Hangimiz nerden sonra yaşamaya başladı… Neden sonra inanmaya başladı. Güvenmeden yaşamak mı zordu, yoksa yaşarken güvenmek mi?

Zor olan neydi? Sevmek mi? Sevginde istikrar sağlamak mı? Amaçsız hiç uğruna heba edilen zamanın neresinde kaldı ömrümüz belirsiz.

Çünkü biliyorum bir yerde nefes almak değildi yaşamak… Nasıldı ki yaşamak? Belki de ne olduğunu ve nerde olduğuna karar vermekti… Tek bir kelimeden ibaret olup ama milyarlarca insanlar için farklı ifadeleri olan “yaşamak” kolay değil. Ölmekte kolay değil…

Orhan Veli Kanık ‘ın dediği gibi;

Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.