Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

İdam cezasına çarptırılan Mursi'nin mahkeme salonunda son nefesini vermesi adeta kendisine ve halkına yapılan zulmün sembolüdür. Mursi inandığı dava uğruna verdiği mücadele sırasında hayatını kaybeden bir şehittir,tarih şehadetine yol açan zalimleri asla unutmayacaktır.

Halkın desteğiyle Mısır Cumhurbaşkanı olan merhum Musri'yi her zaman hatırlayacağız.

Zalimler mazlumların canlarına kastedebilir fakat verdikleri mücadelenin izzetine asla halel getiremez.

Bizim gözümüzde Mursi inandığı dava uğruna verdiği mücadele sırasında hayatını kaybeden bir şehittir.

Bugün burada ömrüm insanlığın kurtuluşuna adamış kardeşlerim bulunuyor.

1994 senesi siyasi tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Türk Siyasi tarihi açısından da bir kırılmadır.

Tüm saldırılar karşısında iman varsa imkan da vardır diyerek her türlü yokluğa rağmen yolumuzdan dönmedik. İftiralara, karakter suikastlere, devletin içine çöreklenmiş tehditlere asla boyun eğmedik.

Yapılan eleştirilere, önümüze çıkartılan engellere aldırmadan İstanbul'un her bir köşesine ulaşmanın gayretinde olduk.

İnsanlarımızla kucaklaşıyoruz. Birilerinin kucaklaştığı gibi değil. Onların ki farklı.

İstanbul'un bir ilçesinde ziyaret yaptığımız zaman yanımıza 7 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Elime annesinin 5 bileziğini 2 tanede kendi yüzüğünü verip, “Bunları annem size gönderdi. Seçildikten sonra sakın bizi unutmasın” dedi. Sözünü bitirince de bizim tepki vermemizi beklemeden yanımızdan hızlıca uzaklaştı.

1994'te çetin bir mücadelenin ardından göreve geldik, tüm İstanbul'un umudunu da üstlendik.

Belediyecilikte ortaya koyduğumuz başarılarla İstanbul'da sessiz bir devrime imza attık.

 

Ordu'da bu milletin, devletin valisine ne diyor, 'it' diyor. Bu nasıl kucaklama ya?

Benim milletimden, başta Ordu Valimiz olmak üzere özür dilemedikçe böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez.

Millete tepeden bakan, hor, hakir gören ideolojik Belediyeciliği yerine herkesi kuşatan bir anlayış aldı.

Gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, dili vardır hakikati söylemez.

Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'umuza kazandırdık.

Bizim iktidarımızdan önce İstanbul'da kavşak diye bir şey yoktu. Tümünü biz yaptık. Marmaray'ı yaptık.

Marmaray'dan geçen yolcu sayısı 350 milyonu buldu. İstanbul'un kirli havasını ortadan kaldıran biz olduk.

Göreve geldim İstanbul'da 50 bin aileye doğalgaz gidiyordu, görevi bıraktığımda 1 milyon 200 bin aileye doğalgaz gidiyordu.

İstanbul'un ilçelerinde seçim kampanyalarında biz çizmelerle dolaştık. Kimden aldık o ilçeleri CHP'den aldık.

Biz yaptığımız işlerin hukuk içinde nasıl yürütüldüğünü bilerek yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.

Benim milletimden, başta Ordu Valimiz olmak üzere özür dilemedikçe böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez.

1994'ten önce yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla anılan bir İstanbul vardı, hamdolsun bugün geleceğine güvenle bakan bir İstanbul var.

Veri kopyalama diye bir olayın içerisine girdi. Madem seçildin bu işlerle neden uğraşıyorsun? Bu FETÖ sanatıdır.

CHP'nin adayı ve onu parlatan lobiler 18 gün sureyle işgal ettikleri koltuğu, İstanbul'un 25 yıllık kazanımları yanında tüm geçmişiyle hesaplaşmanın aracı haline dönüştürmenin gayreti içine düşmüşlerdir.

Kamu Personeli